Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Erzincan, yüzyıllar boyu canlı bir tarihi ve kültürel yaşam sürmüştür. Tunç Çağı’ndan beri bir yerleşim olduğu tespit edilen Erzincan’ın ilkçağ tarihi hakkında bilgi bulunmayıp, ikinci bin yılda yörede Hurriler, Hayaşılar ve Azziler’in yaşadığı bilinmektedir. M.Ö. 1850–1180 yıllarında yöre Hititlerin egemenliğinde kalmıştır.M.Ö. 900 yıllarında kurulan Urartu Devleti sınırları işinde kalan Erzincan’da kazılar (1953) sonucu Urartulara ait birçok eser çıkarılmıştır.
Medler’in Anadolu’yu istilası sonucu ortadan kalkan (M.Ö. 600) Urartulardan sonra İl ve çevresi Medlerin (M.Ö. 612) ve Perslerin (M.Ö. 550) eline geçmiştir. Büyük İskender’in Pers İmparatorluğunu ele geçirmesiyle (366) Anadolu Makedonyalıların hâkimiyetine girdi. İran ve Bizans arasında sürekli savaşlara sahne olan Erzincan, Halife Hz. Osman zamanında (35/655) tümüyle Müslümanların yönetimine geçmiştir. 1071 Malazgirt zaferinden sonra, Anadolu’nun Türklerin eline geçmesiyle, Mengücek Ahmet Gazi bölgeyi hâkimiyeti altına almıştır. 1243′deki Kösedağ Savaşında Moğolların Selçukluları yenmesiyle, yöre İlhanlıların eline geçer. 1419′da Karakoyunluların, 1455 de Akkoyunlular’ın hakim olduğu bölge, 11 Ağustos 1473′de Fatih ile Uzun Hasan arasında çıkan Otlukbeli Savaşı ile Osmanlıların denetimine geçti.
1502′de Safevi tahtına geçen Şah İsmail’in karargâh yaptığı Erzincan, 23 Ağustos 1514 yılında Yavuz Sultan Selim ile Safeviler arasında yapılan Çaldıran savaşı ile tekrar Osmanlı yönetimine geçirilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu 1.Dünya Savaşı’nda Kafkas cephesinde Rusya’ya yenilince, Rus orduları Doğu Anadolu topraklarını işgale başlamıştır. General Liyakof ve Miralay Dransenko komutasındaki Rus orduları 13 Temmuz 1916’da Erzincan’ımızı da işgal etmiştir. İşgal üzerine Yusuf İzzed Paşa komutasındaki kuvvetlerimiz Kemah ve Refahiye civarına çekilerek Kemah – Kelkit hattını tutmuştur. “Fundalıklı Tepe” adlı mevkide kuvvetlerimiz Rus ordularını geri püskürterek batıya ilerlemelerini önlemiştir.
Rusya 1917’deki ihtilal üzerine Brest-Litovsk’ta barış görüşmelerine başlayınca 3. Ordu Kurmay Başkanı Miralay (Albay) Ömer Bey başkanlığındaki heyetimiz Rus Kafkas Ordu Kurmay Başkanı General Major Vişinski başkanlığındaki Rus heyetiyle 13 Aralık 1917’de saat 15:00’de “Erzincan Ateşkes Anlaşması”nı imzalamıştır.
Ne var ki gerek Erzincan’ı boşaltmaya başlayan Rus askerleri gerekse onların teşkilatlandırıp silahlandırdığı Ermeniler Erzincan halkına karşı soygun, namusa dokunma, katliam gibi insanlık dışı davranışlara girmiştir. Bu nedenle Osmanlı Kafkas Cephesi Orduları Komutanı Ferik Vehib Mehmet Paşa, Rus Kafkas Orduları Başkomutanı General Perjovalski’ye bu durumu belirten bir mektubu 29 Ocak 1918’de göndermiştir. Hem Rus askerlerinin hem de Ermenilerin Doğu Anadolu’da yaptıkları, Brest – Litovsk görüşmelerinde Rus heyetine de iletilmiştir. Ancak bu girişimlerden bir sonuç alınamayınca Enver Paşa, 3. Ordu Komutanı Vehib Paşa’ya Erzincan’a ilerlemesi emrini verir. 12 Şubat 1918’de harekât başlar. Kuvvetlerimiz güneyde Munzur geçidi, güneybatıda Kemah boğazı ve batıda Çardaklı yönünden Erzincan’a ilerler. Erzincan, 13 Şubat 1918’de saat 4.30’da Rus – Ermeni işgali ve mezaliminden kurtarılır. Harekata devam eden kuvvetlerimiz 22 Şubat 1918’de Tercan’ı da kurtarırlar.
Gerek Erzincan’ın işgalden kurtarılması gerekse halkın yaralarının sarılmasında büyük emeği geçen (Kemah boğazından gelen 36. Tümen Komutanı) Kazım Karabekir Paşa’ya halkımız “Fahri Hemşehrilik” beratı vermiştir.
Medler’in Anadolu’yu istilası sonucu ortadan kalkan (M.Ö. 600) Urartulardan sonra İl ve çevresi Medlerin (M.Ö. 612) ve Perslerin (M.Ö. 550) eline geçmiştir. Büyük İskender’in Pers İmparatorluğunu ele geçirmesiyle (366) Anadolu Makedonyalıların hâkimiyetine girdi. İran ve Bizans arasında sürekli savaşlara sahne olan Erzincan, Halife Hz. Osman zamanında (35/655) tümüyle Müslümanların yönetimine geçmiştir. 1071 Malazgirt zaferinden sonra, Anadolu’nun Türklerin eline geçmesiyle, Mengücek Ahmet Gazi bölgeyi hâkimiyeti altına almıştır. 1243′deki Kösedağ Savaşında Moğolların Selçukluları yenmesiyle, yöre İlhanlıların eline geçer. 1419′da Karakoyunluların, 1455 de Akkoyunlular’ın hakim olduğu bölge, 11 Ağustos 1473′de Fatih ile Uzun Hasan arasında çıkan Otlukbeli Savaşı ile Osmanlıların denetimine geçti.
1502′de Safevi tahtına geçen Şah İsmail’in karargâh yaptığı Erzincan, 23 Ağustos 1514 yılında Yavuz Sultan Selim ile Safeviler arasında yapılan Çaldıran savaşı ile tekrar Osmanlı yönetimine geçirilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu 1.Dünya Savaşı’nda Kafkas cephesinde Rusya’ya yenilince, Rus orduları Doğu Anadolu topraklarını işgale başlamıştır. General Liyakof ve Miralay Dransenko komutasındaki Rus orduları 13 Temmuz 1916’da Erzincan’ımızı da işgal etmiştir. İşgal üzerine Yusuf İzzed Paşa komutasındaki kuvvetlerimiz Kemah ve Refahiye civarına çekilerek Kemah – Kelkit hattını tutmuştur. “Fundalıklı Tepe” adlı mevkide kuvvetlerimiz Rus ordularını geri püskürterek batıya ilerlemelerini önlemiştir.
Rusya 1917’deki ihtilal üzerine Brest-Litovsk’ta barış görüşmelerine başlayınca 3. Ordu Kurmay Başkanı Miralay (Albay) Ömer Bey başkanlığındaki heyetimiz Rus Kafkas Ordu Kurmay Başkanı General Major Vişinski başkanlığındaki Rus heyetiyle 13 Aralık 1917’de saat 15:00’de “Erzincan Ateşkes Anlaşması”nı imzalamıştır.
Ne var ki gerek Erzincan’ı boşaltmaya başlayan Rus askerleri gerekse onların teşkilatlandırıp silahlandırdığı Ermeniler Erzincan halkına karşı soygun, namusa dokunma, katliam gibi insanlık dışı davranışlara girmiştir. Bu nedenle Osmanlı Kafkas Cephesi Orduları Komutanı Ferik Vehib Mehmet Paşa, Rus Kafkas Orduları Başkomutanı General Perjovalski’ye bu durumu belirten bir mektubu 29 Ocak 1918’de göndermiştir. Hem Rus askerlerinin hem de Ermenilerin Doğu Anadolu’da yaptıkları, Brest – Litovsk görüşmelerinde Rus heyetine de iletilmiştir. Ancak bu girişimlerden bir sonuç alınamayınca Enver Paşa, 3. Ordu Komutanı Vehib Paşa’ya Erzincan’a ilerlemesi emrini verir. 12 Şubat 1918’de harekât başlar. Kuvvetlerimiz güneyde Munzur geçidi, güneybatıda Kemah boğazı ve batıda Çardaklı yönünden Erzincan’a ilerler. Erzincan, 13 Şubat 1918’de saat 4.30’da Rus – Ermeni işgali ve mezaliminden kurtarılır. Harekata devam eden kuvvetlerimiz 22 Şubat 1918’de Tercan’ı da kurtarırlar.
Gerek Erzincan’ın işgalden kurtarılması gerekse halkın yaralarının sarılmasında büyük emeği geçen (Kemah boğazından gelen 36. Tümen Komutanı) Kazım Karabekir Paşa’ya halkımız “Fahri Hemşehrilik” beratı vermiştir.