Dünya Forum



Join the forum, it's quick and easy

Dünya Forum

Dünya Forum

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Dünya Forum

BİLGİ PAYLAŞIM FORMU


    Harem Penceresinden II. Abdülhamit..

    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 2546
    Yaş : 54
    NERDEN : istanbul
    HOBİNİZ : bilgisayar
    Basarı Puanı :
    Harem Penceresinden II. Abdülhamit.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Harem Penceresinden II. Abdülhamit.. Right_bar_bleue

    Güçlülük :
    Harem Penceresinden II. Abdülhamit.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Harem Penceresinden II. Abdülhamit.. Right_bar_bleue

    Aktiflik :
    Harem Penceresinden II. Abdülhamit.. Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Harem Penceresinden II. Abdülhamit.. Right_bar_bleue

    Kayıt tarihi : 18/04/07

    Harem Penceresinden II. Abdülhamit.. Empty Harem Penceresinden II. Abdülhamit..

    Mesaj tarafından Admin 25th Aralık 2008, 11:52

    Harem Penceresinden II. Abdülhamit



    II. Abdülhamit, Osmanlı tarihinin en çok tartışılan padişahlarındandır. Onunla ilgili kitaplar, konuşmalar, araştırmalar vs, genelde şöyle başlar:
    “Kimine göre kızıl sultan, kimine göre Ulu Hakan”...
    Osmanlı padişahları arasında, en uzun süre tahtta kalan padişahlardan biri olan II. Abdülhamit’in tahtta olduğu zamanda, Osmanlı’nın ve dünyanın durumu göz önüne alınırsa sultanın devlet yönetimi ve siyasetinde ne kadar ileri olduğu farkedilir. Alman devlet adamı Bismarck’ın şöyle dediği rivayet edilir:
    “Dünya siyaset ilminin %80´ini Sultan II.Abdülhamit biliyor... %10´unu ben, gerisini de diğer liderler biliyor"

    İngiliz Koramiral Sir Henry Woods ise Sultandan şu şekilde bahsetmektedir:
    “Bana göre Sultan Abdülhamit, gelmiş geçmiş Osmanlı padişahları arasında en müstesna mevkiî işgâl edenlerden biridir... Eğer Sultan Abdülhamit Han olmasaydı, devleti akıllı idare etmeseydi, devlet çoktan yıkılmış olurdu...
    “Sultan Abdülhamit Han düşürülmeseydi, birinci cihan savaşı çıkmayacaktı. Aksini farz etsek bile Sultan, Türkiye’yi tarafsız bırakacak ve hârpten sonra hiç yıpranmamış bir Türkiye, yıpranmış devletler arasında sivrilecekti...”

    II. Abdülhamit hakkında en çok tartışılan kişilerden biri olduğu için neredeyse her yıl hakkında bir veya daha fazla eser kaleme alınır. Geçtiğimiz yıl içinde çıkan eserlerden bazıları şunlardır:
    “Hedefteki Sultan II. Abdülhamit” - Vahit Çukuk, “Birinci Meşrutiyet ve Sultan Abdülhamid: Midhat Paşa-Abdülhamid Kavgası” - Süleyman Kani İrtem, “Abdülhamid Ulu Hakan Mı? Kızıl Sultan Mı?” - Mustafa Müftüoğlu, “II. Abdülhamid Han’ın Şeyhi Şeyh Muhammed Zafir Efendi ve Ertuğrul Tekkesi” - Kamil Büyüker, “II. Abdülhamid ve Dış Politika” - Vahdettin Engin.

    Benim size bahsedeceğim kitap ise İsmet Bozdağ’ın “Harem Penceresinden II. Abdülhamit” adlı kitabı.

    Tarihçi İsmet Bozdağ, “İsviçre bankalarında muhafaza edilen hatıralardan alıntılar” olarak iddia ettiği bu eser Truva Yayınları tarafından 2004 yılında basıldı.

    Osmanlı’da harem konusu, genelde Osmanlı karşıtlarının ilgisini çekmiş, maksatlı olarak Osmanlı’ya karşı koz olarak kullanılmaya çalışılmıştır. Bilerek ön plâna çıkartılarak Osmanlı hakkında yanlış yargıda bulunulması için kullanılmıştır.

    Kitabın ismine bakarak bu eserinde bu amaçta olduğunu sanmayın. “Harem penceresinden II. Abdülhamit”, sultanın eşlerinden Pesent Hanım’ın hatıralarından derlenmiş bir eser. Ayrıca Sultan’a doktorları aracılığı ile yapılan suikast denemesi de kitapta ayrı bir bölüm olarak yer alıyor.

    Eser Pesent Hanım’ın saraya nasıl girdiğinden başlıyor ve onun gözünde II. Abdülhamit ve o dönemin Osmanlısının profili çiziliyor.

    Eserde dikkatimi çeken bölümlerden biri, sultanın Pesent Hanım’a harem hakkında bilgi verdiği bölüm. Sultan bu konuda şöyle diyor:
    “Eğer biz Avrupalı krallar gibi düşünsek, topluma bakışımız böyle olsa, hareme de gerek yok, harem ağasına da... Ama Osmanoğulları bir süre dışardan kız alıp damat olma yolu denendikten ve bunun zararlarını gördükten sonra işi hareme dökmüşlerdir.”

    Pesent Hanım kendisinin de dışardan olduğunu hatırlatınca, Sultan şöyle devam etmiş:
    “Siz bir istisnasınız, eğer ailenizin tek kızı olmasaydınız sizinle evlenmezdim.
    Her evlilik saraya nispet bir aile yaratır. Bu aile bu nisbetiyle –hiç bir surette kötüye kullanmamış olsa bile- çevresinde bir itibar tabakası oluşturur ve devletle işi olanlar, kendilerinin yardımıyla işlerinin görülmesi için bu insanlar üzerinde her çareye başvurmaya başlarlar. Avrupa ülkelerindeki soyluların kaynağı budur. Bu kimselerin dokunulmaz- lıkları, ayrıcalıkları olur. Yanlış bir işe de bulaşsa, üstüne varamazsınız. Giderek sarayın karşısında ikinci bir güç haline dönüşürler, bir de bakarsınız iktidara ortak olmuşlar.
    Osmanlı devleti bunun acısını çok çekti. En ibretlisi II. Osman’ın başına gelenlerdir. Bu yüzden biz dışarıdan kız almayı doğru bulmayız. Saray dışında bazen saraya bağlı, bazen saraydan kopuk bazı ailelerin varlığı, asalak bir sınıf ortaya çıkarır ve devlet bundan her zaman zarar eder. Çaresi tek soylunun devleti yönetmesi ve başka soyluların türemesine izin verilmemesidir. Ceddim Sultan Mehmet Han, Çandarlı Kara Halil Paşa’yı birçok sebepten, fakat en önemlisi soyluluğun saray karşısında zorlu bir güç oluşturmasına son vermek azminden ötürü öldürtmüştür. İki başlı idare ülkenin hayrına olmaz. Hele bu irade çatışırsa devlet mahvolur. Bu yüzden Osmanlı düzeninde saray kadar harem de önemlidir. Bazı devlet adamları Osmanlı sarayında haremin zaman zaman yönetimde rol aldığı konusuna fazlaca önem verirler. Bu doğru değildir. Eğer soyluluğun saray duvarları dışına taşmasına izin verilmiş olsaydı çok daha kötüsü olur, devlet bu sarsıntılara dayanamayıp çökerdi...”
    Eser harem hanımlarından birinin hatıralarından oluştuğu için o zamanki siyasî olaylardan çok ayrıntısı ile bahsedilmemiş. Ancak o devirde Sultan’ın çalışma biçimi, içinde bulunduğu ruh hali üzerinde durulmuş.
    Kitabın ikinci bölümü, Sultan’ı zehirleme teşebbüsünü anlatan ilgi çekici bir bölüm. Ayrıca Sultanın, kendisini zehirleyerek suikast girişiminde bulunan doktorlara karşı tavrı da yine onun siyasi zekasını gösteren en iyi örneklerden.
    156 sayfalık bu eser, bir çırpıda okuyabileceğiniz size II. Abdülhamit dönemi hakkında küçük anektotlar verecek.

    __________________

      Forum Saati 15th Mayıs 2024, 22:49