Dünya Forum



Join the forum, it's quick and easy

Dünya Forum

Dünya Forum

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Dünya Forum

BİLGİ PAYLAŞIM FORMU


    Nazım Türleri

    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 2546
    Yaş : 54
    NERDEN : istanbul
    HOBİNİZ : bilgisayar
    Basarı Puanı :
    Nazım Türleri Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Nazım Türleri Right_bar_bleue

    Güçlülük :
    Nazım Türleri Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Nazım Türleri Right_bar_bleue

    Aktiflik :
    Nazım Türleri Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Nazım Türleri Right_bar_bleue

    Kayıt tarihi : 18/04/07

    Nazım Türleri Empty Nazım Türleri

    Mesaj tarafından Admin 9th Aralık 2008, 21:51

    Kahramanlık şiirleri
    Yine soylu savaşçılarla, hükümdarların kahramanlıklarını ağırbaşlı, yüce, dramatik bir üslupla, belirli biçimsel kurallara bağlı kalarak anlatan şiirlerdir. Genellikle tek tip çalgı eşliğinde okunur ya da hal şarkısı olarak söylenirler. Halk ozanlarının yapıtları aracılığıyla kuşaktan kuşağa nakledilirler. Halk edebiyatında yiğitlik, yurt sevgisi gibi konuları ya da tarihsel olayları coşkulu bir anlatımla işleyen kahramanlık şiirleri vardır. Şiir, destan ve koçaklama türünde yazılmışlardır.

    Halk şarkısı En eski halk edebiyatı biçimlerinden biridir. Sözlü gelenek içinde yaşayan, daha çok duyarak, yani kulaktan öğrenilen ve alilerle sınırlı toplumsal gruplar içinde yayılan şarkılardır. En belirgin özelliği, günlük yaşamdaki etkinliklerle yakın ilişkili olmasıdır. Köylerde bu tür etkinlikler ekin, hasat, harman, iplik eğirme, dokuma, bebek uyutma, içki, oyun oynama gibi etkinliklerdir. Halk şarkılarının haber ve dedikodu iletmek, yerel tarihle, aile kütüklerini belgelemek, bir topluluğun bilgi ve edebiyat birikimini korumak, sürdürmek gibi işlevleri de vardır.

    Koşma
    Halk edebiyatımızda doğa, aşk, ölüm, ayrılık, yiğitlik, toplumsal olaylar gibi konuların işlendiği en sık kullanılan şiir türü. Dörder dizelik bendlerden oluşur. Bend sayısı genellikle 3, 5 arasındadır. Hece ölçüsünün 6+5 veya 4+4+3 duraklı 11li kalıbıyla yazılır. Şair koşmanın son bendinde ismini ya da mahlasını söyler. Koşmalar dile gitirilen duygular ve söylenişlerine göre koçaklama, güzelleme, taşlama, ağıt gibi isimler alır. Karşılıklı konuşma şeklinde yani "dedim" "dedi" diye başlayan dizelerle de söylenebilir. Bu tür koşmalara "mürâcaa" ismi verilir. Bütün kafiyeleri cinaslı olan koşmalara "tecnis" denir.

    ÖRNEK KOŞMA: Karacaoğlan

    ÖRNEK MÜRÂCAA KOŞMA: Kul Nesimi

    ÖRNEK TECNİS KOŞMA:

    Derd-i dilim arttı yârimin derdim
    Seksende doksanda yüzde seyr eyle
    Gonca güllerini yârimin derdim
    Gerdanda dudakta yüzde seyr eyle

    Sel gelince yıkılırmış yar dedim
    Al hançeri vur sineye yâr dedim
    Yeter cevr ü cefa etme yâr dedim
    Cism ü bedenimi yüz de seyr eyle

    Çeşmîyâ bin gazel yazdım dîvâne
    El bağladım yâre durdum dîvâne
    Dedi var yıkıl git behey dîvâne
    Aşkın deryasında yüz de seyr eyle

    Çeşmi

    Koşmalar ezgilerine göre ve yapılarına göre olmak üzere ikiye ayrılır.
    Ezgilerine göre koşmalar: Özel bir zegiyle okunurlar ve hece sayısı dikkate alınmaz. Ankara koşması, Acem koşması, Kerem, kesik Kerem, Gevherî, Sümmâni koşması gibi.
    Yapılarına göre koşmalar: Koşmalar yapılarına göre 7ye ayrılır.
    Düz koşma: Âşık edebiyatında en sık kullanılar tür. Adi koşma olarak da adlandırılır.
    Yedekli koşma: İki şekli vardır. İlki koşma-mani halidir. Koşma bendlerinin arasına aynı kafiyede bir bayati bendi ya da 7 heceli bend girer. İkincisi yedekli 5li koşma diye adlandırılır. 8li hece ölçüsüyle yazılır. İlk bend 5, ikinci ve yedek sayılan bend 4 dizelidir.

    ÖRNEK KOŞMA-MANİ: Zülalî

    Musammat koşma: Divan edebiyatındaki musammat gazele benzer. İç kafiyeli koşmalardır. Her dizenin birinci ve ikinci kısımları kafiyelidir. 6+5 duraklı kalıpla yazılır.

    ÖRNEK MUSAMMAT KOŞMA: Miratî

    Ayaklı koşma: İlk bendin dize sonlarına, diğer bendlerin ise sadece son dizelerine ziyade eklenerek oluşturulur. Ziyadeler 5 hecelidir. Genellikle musammat koşma şeklinde yazıldıklarından musammat ayaklı koşma da denir.

    ÖRNEK AYAKLI KOŞMA: Gedâyî

    Zincirleme koşma: Bendlerinin dördüncü dizesinin kafiyesi bir sonraki bendin ilk dizesinin başında tekrarlanan koşmalardır. Genellikle destanlarda kullanılır.

    ÖRNEK ZİNCİRLEME KOŞMA: Zülalî

    Zincirleme ayaklı koşma: Zincirleme koşmalara ziyadeler eklenerek yazılır.
    Koşma şarkı: Her bendinin dördüncü dizelere aynı olan kavuştaklı koşmalardır.


    Türkü
    Türkiyenin sözlü geleneğinde, bir ezgi ile söylenen halk şiirinin her çeşidini göstermek için en çok kullanılan ad "türkü"dür. Özel durumlarda ya da ezginin, sözlerin çeşitlemesine göre ninni, ağıt, deyiş, hava adları da kullanılmaktadır. Türk halk edebiyatı nazım şekli ve türüdür. Ezgisi yönüyle diğer halk şiiri türlerinden ayrılır. Türküler genellikle anonimdir. İsimleri bilinen saz şairlerinin söyledikleri de giderek halka mal olmuştur. İlk türkü söyleme "Türkü yakmak" diye anılır. Türkü adı Türk sözcüğüne Arapça "ı" eki eklenmesiyle ortaya çıkmıştır. "Türke özge" anlamına gelir.
    Türkü, Türk halk şiirinin en eski türlerindendir. Bu kelime ilk defa XV. Yüzyılda Doğu Türkleri tarafından kullanılmıştır. Hikmet Dizdaroğlu, Anadoluda türkünün ilk örneğini Öksüz Dedenin verdiğini belirtir. Türküler genellikle hece vezninin 7, 8 ve 11li kalıplarıyla kıtalar halinde söylenir. Her kıta türkünün asıl sözlerinin bulunduğu bend ile nakarattan meydana gelir. Nakarat her bendin sonunda tekrarlanır. Bu kısım bağlama veya kavuştak diye de bilinir. Türküleri kesin ayrıma sokmak güçtür. Bir yörede yakılan türkü diğer bir yöreye şekli ve söyleniş biçimi değişerek geçebilir. Türküler ezgilerine, konularına ve yapılarına göre ayrılır.
    1. Ezgilerine Göre Türküler
    a. Usulsüzler: Uzun havalardır. Divan, koşma, hoyrat gibi çeşitlere ayrılır.
    b. Usullüler: Oyun havalarıdır. Bu türe Konyada oturak, Urfada kırık denilir.
    2. Konularına Göre Türküler:
    Ninniler ve çocuk türküleri, tabiat üzerine türküler, aşk türküleri, kahramanlık türküleri, askerlik türküleri, tören türküleri, iş türküleri, eşkıya türküleri, acıklı olaylarla ilgili türküler, güldürücü türküler, karşılıklı söylenen türküler, oyun türküleri, ağıtlar.
    3. Yapılarına Göre Türküler:
    a. Mani kıtalarından kurulu türküler: Birbirleriyle ilgili konularda söylenmiş manilerin sıralanarak ezgiyle okunmasından meydana gelir.
    b. Dörtlüklerle kurulu türküler.

    ÖRNEK:

    HAVADA BULUT

    Havada bulut yok bu ne dumandır
    Mahlede ölüm yok bu ne figandır
    Adı Yemendir gülü çemendir
    Giden gelmiyor acep nedendir

    Burası Muştur yolu yokuştur
    Giden gelmiyor acep nedendir

    Kışlanın önünde redif sesi var
    Bakın çantasına acep nesi var
    Bir çift kundurayla bir de fesi var

    Adı Yemendir gülü çimendir
    Giden gelmiyor acep nedendir
    Burası Muştur yolu yokuştur
    Giden gelmiyor acep nedendir

    HAM MEYVE

    Çamlığı başında tüter bir tütün
    Acı çekmeyenin yüreği bütün
    Ziyamın atını pazara çekin
    Gelen geçen Ziyam ölmüş desinler

    Uzun olur gemilerin direği
    Yanık olur anaların yüreği
    Ne sen gelin oldun ne ben güveyi
    Onun için açık gider gözlerim

    Ham meyveyi kopardılar dalından
    Beni ayırdılar nazlı yârimden
    Eğer yârim tutmaz ise elimden
    Onun için açık gider gözlerim

    Benim yârim yaylalarda oturur
    Ak ellerin soğuk suya batırır
    Demedim mi nazlı yârim ben sana
    Çok muhabbet tez ayrılık getirir

    Taşlama
    Bir kimseyi yermek veya toplunun bozuk yönlerini iğneleyici bir dille eleştirmek için yazılan şiir. Halk edebiyatı nazım türüdür.

    ÖRNEK TAŞLAMA: Ruhsatî

    Tekerleme
    Sözlüklerde "ağızda yuvarlanan söz, saçma sapan söz, eşsesli kelimelerle kurulu konuşma" anlamlarına gelen tekerleme masal, hikaye, bilmece, halk tiyatrosu gibi bazı edebi türler içinde veya bağımsız olarak söylenen ölçülü ve kafiyeli sözlerdir. Çokluk çocuk folklorunda hoşça vakit geçirmek, konuşma kabiliyeti kazanmak, oyunlarda eş ve ebe seçmek için bu yola başvurulur. Masal tekerlemesi, oyun tekerlemesi gibi adlar alırlar. En çok çocuk oyunlarında, masalların baş, orta ve sonunda söylenirler. Yöreye göre değişik isimle de söylenirler. Doğu Anadoluda döşeme, Güney Anadoluda sayışma denir. Karagöz ve ortaoyununda muhavere, çocuk oyununda ebe, çıkarmada ise sayışma diyebiliriz. Türk edebiyatında ilk tekerleme örneklerine XI. yüzyıldan itibaren rastlanır. Divanü Lügatit Türkte bazı tekerlemeler yer alır.

    ÖRNEK TEKERLEME:

    Yağ yağ yağmur
    Tarlada çamur
    Teknere hamur
    Ver Allahım ver
    Sellice yağmur

    Evvel zaman içinde
    Kalbur zaman içinde
    Deve tellal iken
    Sinek berber iken
    Ben annemin babamın beşiğini
    Tıngır mıngır sallar iken
    O yalan bu yalan
    Fili yuttu bir yılan
    Bu da mı yalan...

    Tekerleme Âşık fasıllarında, saz şairlerinin yaptıkları şiir yarışmaları. Halk dilinde tekerleme, âşıklar arasında tekellüm olarak adlandırılır. Bu tür şiirler ya söylenmesi zor sözcüklerden meydana getirilir ya da darayak şeklindedir. Ayak daraldıkça kafiye bulmak zorlaşır. Âşıklardan biri fasal aralarında tekerlemeye başlar ve yeni bir ayak açar.

    ÖRNEK TEKERLEME: Kâtibî


    Mani
    Başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türü. Çoğunlukla 7 heceli dört dezilek bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxa'dır. Aaaxa düzeninde maniler de var. İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Bir çok mani çeşidi vardır. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık manidir.
    Düz mani: Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çokluk cinassızdır.

    ÖRNEK MANİLER:

    Akşamlar olmasaydı
    Badeler dolmasaydı
    Yâr koynuna girince
    Hiç sabah olmasaydı

    A benim bahtiyarım
    Gönülde tahtı yârim
    Yüzünde göz izi var
    Sana kim baktı yârim

    Anne demeye geldim
    Kaymak yemeye geldim
    Meramım kaymak değil
    Yâri görmeye geldim

    Bağlarında üzüm var
    Mor şalvarda gözüm var
    Kaçma yârim uzağa
    Sana bir çift sözüm var

    Dağlarda gezer oldum
    Okuyup yazar oldum
    Ben bir güzel uğruna
    Kuruyup gazel oldum

    Hıçkırık tuttu beni
    Tuttu kuruttu beni
    Elin oğlu değil mi
    Gitti unuttu beni

    Kahve Yemenden gelir
    Bülbül çimenden gelir
    Ak topuk beyaz gerdan
    Her gün hamamdan gelir

    Kesik mani: Birinci dizesi 7 heceden az, anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri "aman aman" ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul manileri denir.

    ÖRNEK KESİK MANİ:
    Karaca
    Aldım aşkın tüfeğin
    Vurdum bir kaç karaca
    Dünyada bir yâr sevdim
    Kaşı gözü karaca

    Dağ bana
    Bahçe sana bağ bana
    Değme zincir kâr etmez
    Zülfin teli bağ bana

    Ayağı
    Kuşlardan bir kuş gördüm
    Var başında ayağı
    Üstad manici isen
    Aç maniden ayağı

      Similar topics

      -

      Forum Saati 19th Mayıs 2024, 21:35