tarafından Peygamberimizin Zamanında Yaşayan Ebu Eyyüb El-Ensari, Hicretten Sonra Hazreti Peygamber'i Medine'deki Evinde Ağırlayan İlk Sahabe Olmuştur. Hicretin Elli İkinci Yılında, Yaşı Çok İlerlemiş Olmasına Rağmen Müslümanların Konstantiniyye'nin Fethi İçin Çıktığı Sefere Katılmış ve Kuşatma Sırasında Şehit Olmuştur.
Katıldığı Kuşatma Sırasında Şehit Olan Ebu Eyyüb El-Ensari'nin Mezarının Surların Dışında Bir Yerlerde Olduğu Öteden Söylenmekte, Fakat Nerede Olduğu Bilinmemektedir.
Fatih Sultan Mehmed, Fetihten Sonra Ebu Eyyüb El-Ensari'nin Mezarının Bulunması İçin Hocası Mana Sultanı Akşemseddin'den Yardım İster.
Padişahın Yardım İsteği Üzerine Tefekküre Dalan Akşemseddin, Haliç Yakınlarındaki Bir Yeri Belirterek Mezarın Burada Olduğunu Söyledi.
Akşemseddin ve Fatih Sultan Mehmed, Yanındakilerle Beraber Belirtilen Yere Gittiler. Kısa Bir Araştırmadan Sonra Yer İyice Tespit Edildi. Hatta Bu Sırada Orada Bulunan Çoban:
- Efendim! Ben Yıllardır Çobanlık Yaparım. Otlattığım Koyun Sürüsü, Bu Mezar Yerinin Olduğu Yere Geldiğinde Üzerinden Geçmez. Sürü, Mezarın İki Yanından Geçip Gider. Hiçbir Zaman Üzerinde Bir Hayvanın Otladığını da Görmedim... Diyerek, O Zamana Kadar Şahit Olduklarını Anlattı.
Tespit Edilen Yere, İşaret Olarak Bir Ağaç Dalı Dikildi. Vakit Epeyce İlerlediği İçin Topluluk, Mezarın Bulunduğu Yerden Ayrıldı.
Akşemseddin, Fatih ve Yanındakiler, Ertesi Sabah Tekrar Mezarın Bulunduğu Yere Geldiler. Bu Sırada Akşemseddin Mezarın Üzerine Dikilen Ağaç Dalının Yerinin Değiştirilmiş Olduğunu Farketti. Ağacın Dalını Daha Önce Tespit Ettiği Yere Götürdü.
Akşemseddin'in Manevi İşaretiyle Tespit Edilen Mezar Yeri, Fatih Sultan Mehmed ve Akşemseddin'in Gözetiminde Kazılmaya Başlandı. Birkaç Metre Sonra Bir Mezar Taşı Çıktı. Taşın Üzerinde Arapça Yazılmış Olarak " Bu Eyyüb'ün Kabridir. " Anlamındaki Yazı Vardı. Aynı Mezardaki Bir Başka Taşta İse Latince " Burası Halid bin Zeyd'in Mezarıdır " Anlamında Yazı Bulunuyordu.
Bunun Sebebi Akşemseddin'e Sorulduğunda, o :
- Ebu Eyyüb El-Ensari Hazretleri Şehit Olduğu Zaman Bir Rahip Peygamberimizi Rüyasında Gördü.Peygamberimiz, Rahipten Müslüman Olmasını İstedi ve Ona; " Ashabımdan Halid bin Zeyd, Şehit Oldu ve Filan Yere Gömüldü. Onun Mezarını Gurbet Ellerde İşaretsiz Bırakma." Diye Buyurdu.
Gördüğü Rüyanın Etkisiyle Uyanan Rahip, Gece Vakti Surların Üzerine Çıktı. Rüyasında Belirtilen Yere Doğru Baktı. Ebu Eyyüb El-Ensari Hazretlerinin Kabrinin Bulunduğu Yerdeki Işığı Gördü. Sabahleyin Oraya Giderek, Onun Mezarının Üzerine Bu Taşı İşaret Olarak Yazdı... Diye Fatih Sultan Mehmed'e Bilgi Verdi.
Daha Sonra Ebu Eyyüb Hazretlerinin Mezarı Tamamen Gün Yüzüne Çıkartıldı, Düzenlendi. Üzerine Bir Türbe, Yanına da Bir Mescid ve Medrese Yapıldı...
Katıldığı Kuşatma Sırasında Şehit Olan Ebu Eyyüb El-Ensari'nin Mezarının Surların Dışında Bir Yerlerde Olduğu Öteden Söylenmekte, Fakat Nerede Olduğu Bilinmemektedir.
Fatih Sultan Mehmed, Fetihten Sonra Ebu Eyyüb El-Ensari'nin Mezarının Bulunması İçin Hocası Mana Sultanı Akşemseddin'den Yardım İster.
Padişahın Yardım İsteği Üzerine Tefekküre Dalan Akşemseddin, Haliç Yakınlarındaki Bir Yeri Belirterek Mezarın Burada Olduğunu Söyledi.
Akşemseddin ve Fatih Sultan Mehmed, Yanındakilerle Beraber Belirtilen Yere Gittiler. Kısa Bir Araştırmadan Sonra Yer İyice Tespit Edildi. Hatta Bu Sırada Orada Bulunan Çoban:
- Efendim! Ben Yıllardır Çobanlık Yaparım. Otlattığım Koyun Sürüsü, Bu Mezar Yerinin Olduğu Yere Geldiğinde Üzerinden Geçmez. Sürü, Mezarın İki Yanından Geçip Gider. Hiçbir Zaman Üzerinde Bir Hayvanın Otladığını da Görmedim... Diyerek, O Zamana Kadar Şahit Olduklarını Anlattı.
Tespit Edilen Yere, İşaret Olarak Bir Ağaç Dalı Dikildi. Vakit Epeyce İlerlediği İçin Topluluk, Mezarın Bulunduğu Yerden Ayrıldı.
Akşemseddin, Fatih ve Yanındakiler, Ertesi Sabah Tekrar Mezarın Bulunduğu Yere Geldiler. Bu Sırada Akşemseddin Mezarın Üzerine Dikilen Ağaç Dalının Yerinin Değiştirilmiş Olduğunu Farketti. Ağacın Dalını Daha Önce Tespit Ettiği Yere Götürdü.
Akşemseddin'in Manevi İşaretiyle Tespit Edilen Mezar Yeri, Fatih Sultan Mehmed ve Akşemseddin'in Gözetiminde Kazılmaya Başlandı. Birkaç Metre Sonra Bir Mezar Taşı Çıktı. Taşın Üzerinde Arapça Yazılmış Olarak " Bu Eyyüb'ün Kabridir. " Anlamındaki Yazı Vardı. Aynı Mezardaki Bir Başka Taşta İse Latince " Burası Halid bin Zeyd'in Mezarıdır " Anlamında Yazı Bulunuyordu.
Bunun Sebebi Akşemseddin'e Sorulduğunda, o :
- Ebu Eyyüb El-Ensari Hazretleri Şehit Olduğu Zaman Bir Rahip Peygamberimizi Rüyasında Gördü.Peygamberimiz, Rahipten Müslüman Olmasını İstedi ve Ona; " Ashabımdan Halid bin Zeyd, Şehit Oldu ve Filan Yere Gömüldü. Onun Mezarını Gurbet Ellerde İşaretsiz Bırakma." Diye Buyurdu.
Gördüğü Rüyanın Etkisiyle Uyanan Rahip, Gece Vakti Surların Üzerine Çıktı. Rüyasında Belirtilen Yere Doğru Baktı. Ebu Eyyüb El-Ensari Hazretlerinin Kabrinin Bulunduğu Yerdeki Işığı Gördü. Sabahleyin Oraya Giderek, Onun Mezarının Üzerine Bu Taşı İşaret Olarak Yazdı... Diye Fatih Sultan Mehmed'e Bilgi Verdi.
Daha Sonra Ebu Eyyüb Hazretlerinin Mezarı Tamamen Gün Yüzüne Çıkartıldı, Düzenlendi. Üzerine Bir Türbe, Yanına da Bir Mescid ve Medrese Yapıldı...
